28 Mayıs 2018 Pazartesi

O Koku - Sunullah İbrahim

Biliyorsunuz 'butik yayıncılık' diye bir husus gelişti. Adı üzerinde butik oldukları için yüksek telifli eserler basamayan bu yayınevlerinin en büyük -ticari- başarısı,  "Kongo bilimkurgu edebiyatının başyapıtı", "Kafka'ya bir süreliğine yazarlığı bıraktıran kitap" falan filan gibi iddialı laflarla tanıtılan, hak ettiği üne kavuşmamış, kadri kıymeti bilinmemiş eserleri basıp insanı utandırmak.
Image result for O Koku - Sunullah Ä°brahim
Entelektüel olmak zor zanaat. Bu tür yayınevlerinin "Şu ana kadar okuduklarınızı edebiyattan mı sanıyorsunuz?" gibi meydan okumalarına prim vermemek, "Nitelikli edebiyat okurlarının gözünden kaçmayacak..." gibi yemleri yutmamak imkansız. Hele hele sırf yayın dünyasına "Ben de sizdenim" mesajı vermek için bu tür yayınevlerinin kitaplarını edinip "Ya rab Alejandro Zambra olmadan ben nasıl yaşıyor muşum, ah evet Clarice Lispector, bakın altını bile çizdim..." diye sosyal medyada paylaşan eyyamcılar da gözünüze gözünüze sokmayı başardıysa kaçarı yok, o kitaplardan birini ediniyorsunuz.

MonoKL, Jaguar, Helikopter, Siren... Sözüm size. Düşün yakamızdan kurbanınız olayım. Elinizi vicdanınıza koyun, biz de geçim sıkıntısı çeken insanlarız, götüm götüm kitapları bize itelemeyi bırakın nolur.

Bakın işte sonunda ben de tufaya geldim ve paşa paşa gidip O Koku'yu aldım.

Kitapta hiçbir şey yok arkadaşlar. özellikle 80 sonrası filmlerden, romanlardan falan aşina olduğumuz, "hapisten yeni çıkmış bir komünistin yaşadığı yabancılaşma" temasını anlatan bu kitap dil ve üslup açısından hiçbir şey vaat etmediği gibi, öykünün de bir "olayı" yok. Evet yazıldığı dönem itibarıyla bir kıymeti harbiyesi olabilir ama bugün için özel olarak Mısır yakın tarihi uzmanı olmaya falan çalışmıyorsanız bu kitap sizler için hiçbir şey ifade etmeyecek.

Toplamda 80 sayfa olup ilk 30 sayfası da sunuş munuş diye şişirilmiş eserlerden korkunuz zaten.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder